Kitap Cumhuriyeti bültenlerine abone olun, yeni çıkan kitapları ve gelişmeleri ilk siz duyun.

Ayaşlı ile Kiracıları

Ayaşlı ile Kiracıları

Memduh Şevket Esendal 913

Erken Cumhuriyet dönemi yazarları arasında önemli bir yere sahip olan Memduh Şevket Esendal’ın “Ayaşlı ile Kiracıları” romanı, önce Vakit gazetesinde tefrika edilir ardından da 1934’te kitap olarak yayımlanır. 1942 CHP Roman Yarışması’nda ise beşincilik ödülünü alır.
Ayaşlı ile Kiracıları romanı, Ayaşlı İbrahim Efendi’nin tek tek odalarını kiraya verdiği bir apartmanda geçer. Romandaki tarih ve yer; edebiyat otoritelerince, bürokratik kurumların varlığı nedeniyle otuzlu yılların Ankara’sı olarak kabul görür.
Ayaşlı ile Kiracıları, kapalı bir toplumdan çağdaş cumhuriyete geçişin ilk sancılarına odaklanır daha çok. Roman anlatıcısının yaşamına değen her birey/kiracı bu hızlı değişimin karakteristik öğeleri konumundadır. Başta sevgisizlik olmak üzere; çıkarcılık, dedikoduculuk, bencillik ve samimiyetsizlikler, toplumsal dönüşümdeki yer yer çürümelerin apaçık göstergesidir. Öyle ki, parasal dürtüler, ahlaki bütün değerlerin önüne geçmekte hatta ikili ilişkilerdeki aşırı ilgisizliği de beslemektedir.
Romanda, genç cumhuriyetin hedeflediği çağdaş toplumsal yapıyı birey olarak bir kişi temsil etmektedir: Romanın anlatıcısı… Adını hiçbir zaman öğrenemeyeceğimiz bu anlatıcı; adil, çalışkan, samimi ve aydın bir insan. Bütün bu olumsuzlukları sorgulayan ve sürekli sorularıyla çıkış arayan…
Yazar da, çağdaşlaşma yolculuğundaki bu tür sancıların “gelip geçici” olduğunu “kiracılar” imgesiyle hissettiriyor aslında…

Kitaptan:

Bu odaya taşındığımın haftasında, bir sabah, işe gitmek için odamdan çıktığım zaman, koridorun loşluğunda, yerde bir kadının yattığını gördüm. Sokuldum. Halide. Bayılmış, yatıyor. Hemen Faika'nın odasının kapısını vurdum. Ayaşlı, Fuat evdeymişler. Koştular, Halide'yi Faika'nın odasına kaldırdık. Biraz sonra ayıldı.
- Bunu bir hekime götürmeli, dedim.
- Evet göstermeli, Fuat gitsin, çağırsın dediler.
Fuat da şapkasını aldı, gitti. Ama ertesi sabah gene ortalıkta dolaşan Halide'den anlıyorum ki: Fuat gitmiş, onların dedikleri hekimi yerinde bulamamış. Haber bırakmış, hekim de şimdiye kadar gelmemiş.
- Seni, ben bir hekime yollasam gider misin, dedim.
- Giderim. Niye gitmeyeyim, dedi.
Halide'nin eline bir mektup verdim, benim en yakın arkadaşım olan Doktor Fahri'ye yolladım. Ertesi gün Fahri bana şu mektubu yazıyor:
"İki gözüm,
Gönderdiğin kadına baktım, bizim mütehassıs arkadaşlara da baktırdım. Çocuk dört aylık kadardır. Düşürmek için anasının içtiği türlü pisliğe, türlü süprüntüye aldırmayarak, yerine oturmaktadır. İyi bakılmak ister. Hastanede kalmak istemiyor. Ben kanı kesmek için ilaç verdim. Çocuğu düşürmek için bana yalvardı. Bundan evvel de bir çocuk düşürdüğünü söylüyor. Ciğerlerinde bir şey yok. Ateşi bugün, yarın düşer, sanırım. Düşmezse gene gelmesini söyledim.
Bu gece bize gel, sana kendi yaptığım şaraplardan içireceğim. En yüksek, Ren şaraplarından daha üstün değilse beş paranı almam. Allah aşkına gel... Tembellik etme, bekliyorum.
Fahri Rıza"
Halide'nin gebe olacağını nedense hiç düşünmemiştim. Bunu Faika'nın bilmesi gerekti; onlar da hiçbir şey açmadılar. Böyle kadını az, erkeği çok bir yerde, tek başına yaşayan genç bir kadını boş bırakırlar mı? Ben bunu bilmeliydim. Ertesi gün Halide odama geldi. Ben daha bir şey açmadan, o sordu:
- Doktor, mektup yazacaktı, ne yazmış, dedi.
- Senin çocuğun varmış da, niye söylemiyorsun, dedim.
-Nesini söyleyeyim? Başıma bir kazadır geldi, dedi, ben onu düştü sanıyordum, düşmemiş. Hekim, görünce anladı.
Biraz durduktan sonra;
- Hekim ne yazıyor, diye sordu.
- Hekim diyor ki, çocuk düşerse, anasını da beraber mezara sokar.

Memduh Şevket Esendal
Yazar Hakkında

Memduh Şevket Esendal Kimdir?

1883’te Çorlu'da doğdu, göçmen olan ailesinin peş peşe gelen savaşlar dolayısıyla sürekli maddi sıkıntıya düşmesi yüzünden düzgün bir öğrenim yapmak fırsatı bulamadı. Esendal kendi sözleriyle, "İlkokul da dahil hiçbir okuldan mezun olmamış, tam manasıyla bir alaylı olarak yetişti". Çocukluğunda doktor olmak isteyen Esendal, babasının ölümünden ve Balkan Savaşı'nın çıkmasından sonra İstanbul'a geldi, savaş bitince yeniden Çorlu'ya döndü. İlk öykülerini M.Ş, M.Ş.E., Mustafa Yalınkat, M. Oğulcuk, İstemenoğlu gibi takma adlarla yazan Esendal, ilk yazılarını İrtika (1902) ve Musavver Fen ve Edep (1910) gibi gazete ve dergilerde yayımladı. Cevdet Kudret, Türk öykücülüğünde özel bir yeri olan Esendal'ın tarihi bilinen ilk öyküsünün "El Malının Tasası" (1912) olduğunu belirtmektedir. Esendal'ın yazarlığının en verimli döneminin Meslek gazetesini çıkardığı 1925 yılı olduğunu, yazarın o yıl, o zamana kadar yazdığı ve yenilerini eklediği 35 öykü yayımladığını belirtmektedir. Esendal'ın ancak 38 tefrikası yayımlanan ve yarım kalan Miras adlı romanı da aynı yıl yine Meslek gazetesinde çıktı. Esendal, Ayaşlı ve Kiracıları'nın yayımladığı 1934 yılına kadar tek tük öyküler yazmakla yetindi. Esendal'ın yazarlığının en verimli dönemi, siyasal yaşamdan ayrıldığı 1945 yılından sonra oldu ve yazar 1946 yılında on yedi öykü yazdı. Esendal 1952 yılına kadar Ülkü, Sanat ve Edebiyat Gazetesi, Seçilmiş Hikâyeler, Türk Dili gibi dergilerde göründü, özellikle Ulus gazetesinin Pazar eklerinde yayımlanan öyküleriyle ününü genişletti. Esendal adından sık sık söz ettiren bir politikacı (IV, VI, VII ve VIII. dönem milletvekili) ve on yedi yıl yurtdışında ülkemizi başarıyla temsil etmiş bir diplomattır. Yaşamının ancak dokuz yılında (1923- 1926 ve 1946- 1952) edebiyatla ciddi biçimde uğraşmış olmasına rağmen, Esendal değişik konuları ve anlatımındaki yalınlık dolayısıyla yeni Türk öyküsünün en önemli adlarından biri olmayı başardı. Memduh Şevket Esendal, "Ayaşlı ve Kiracıları" adlı yapıtıyla CHP roman yarışmasında ödül kazandı (1942). Esendal 16 Mayıs 1952’de aramızdan ayrıldı.

 

Kitapları:

 

Roman

Ayaşlı ve Kiracıları (1934-1957)

Vassaf Bey (1983, ölümünden sonra)

Miras

 

Öykü

 

Bir Kucak Çiçek

Bizim Nesibe

Gödeli Mehmet

Güllüce Bağları Yolunda

Hava Parası

İhtiyar Çilingir

Kelepir

Mendil Altında

Otlakçı

Sahan Külbastısı

Veysel Çavuş

Gönül Kaçanı Kovalar

Mutlu Bir Son

Hikayeler 1. Kitap (1946, Otlakçı adıyla 1958)

Hikayeler 2. Kitap (1946 Mendil Altında adıyla 1958)

Temiz Sevgiler (iki cilt, ölümünden sonra 1983)

Veysel Çavuş (1984, ölümünden sonra)

Bir Küçük Çiçek (1984, ölümünden sonra)

İhtiyar Çilingir (1984, ölümünden sonra)

Bütün eserleri 9 cilt olarak 1983-1984’te yayınlandı

 

Hatıra

 

Tahran Anıları ve Düşsel Yazılar

 

Mektup

Kızıma Mektuplar

Oğullarıma Mektuplar

 

Yorumlar

Bu Kitap Hakkında Henüz Yorum Yapılmadı!

Ayaşlı ile Kiracıları İçin Yorum Yap