Sabahattin Ali
(25 Şubat 1907, Gümülcine, Yunanistan - 2 Nisan 1948, Kırklareli) Cumhuriyet döneminin ilk yıllarının toplumcu gerçekçi edebiyatın öncülerindendir. Yapıtlarında toplumsal yaşamın dışına itilmiş insanları, eşitsizliğin sonucunda yoksulluğu yük edinenlerin dünyalarını ve Anadolu insanının çaresizliğini, güçlü gözlemle ve gerçekçi doğa betimlemeleriyle anlatmaya çalışmıştır. Edebiyat dünyasına şiirle adım atan Sabahattin Ali, asıl olarak öykü ve romanlarıyla tanındı. Milli Eğitim Bakanlığı tarafından 1928’de Almanya’ya gönderildi ve orada iki yıl boyunca Potsdam ve Berlin’de eğitim gördü. Türkiye’ye döndükten sonra Almanca öğretmenliği, Milli Eğitim Bakanlığı Yayın Müdürlüğü’nde memurluk ve Devlet Konservatuarı’nda dramaturgluk görevlerini üstlendi. Ayrıca çevirmenlik de yaptı. Yazdıklarından dolayı üç ay Aydın’da ve 1 yıl da Konya ve Sinop cezaevlerinde yattı. 1946’da Aziz Nesin’le birlikte mizah dergisi Markopaşa’yı çıkardı. Bu dergideki yazılarından dolayı da birçok soruşturma geçirdi ve dört aylık bir hapislikten sonra sürekli izlendiği için Bulgaristan’a kaçmak isterken Kırklareli’nde öldürüldü. Dağlar ve Rüzgâr (1934, şiir): Değirmen (1935, öykü), Kağnı (1936, öykü): Ses (1937, öykü), Yeni Dünya (1943, öykü), Sırça Köşk (1947, öykü): Kuyucaklı Yusuf (1937, roman), İçimizdeki Şeytan (1940, roman), Kürk Mantolu Madonna (1943, roman): Esirler (1936, oyun).